Sanatla İyileşiyoruz, yaklaşık 250 kişinin tamamen gönüllülük esasına göre destek verdiği, kutsal vatan topraklarımızın cumhuriyete kavuşmasının 100. yılı onuruna tasarlanmış 2 aşamadan oluşan bir sosyal sorumluluk projesidir.
Proje, çocuğa, kadına, erkeğe, hayvana, eşyaya ille de toplumsal ahlaka yönelik şiddet eylemlerine karşı bilinçli farkındalık oluşturmak ve yıkıcılığı önleyici müdahaleleri göstermeyi ve deneyimletmeyi amaçlamaktadır. Sanatın çeşitli dallarından yararlanarak öfkenin, yıkıcılığın dönüştürülebilir ve faydalı hale getirilebilir yönüne dikkat çekme ve dolayısıyla topluma pozitif değişim yaratma misyonu taşımaktadır. Mesajını, birbirinden farklı sektörlerde varlık gösteren proje destekçileri yoluyla toplumun mümkün olabildiğince geniş kitlelerine ulaştırarak, gerek insan eliyle yaşanan travmalar gerekse doğadan gelen afetler karşısında son zamanlarda dengeleri bozulan Türk toplumunun “toplumsal iyileşmesine” katkı sağlamayı ve ilham olmayı hedeflemektedir.
İlk yılında görsel sanatlardan resmin onarıcı gücünden yararlanarak toplumdaki yıkıcılığa karşı değişimin meşalasesini yakmayı arzu eden projenin birinci aşaması “Bilinçdışı Çakışmalar” da projeye destek veren bilim, sanat ve iş dünyasından 69 değerli isim, sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünü vurgulayarak, toplumda yıkıcılık karşıtı bir farkındalık oluşturmayı ve pozitif değişimleri teşvik etmeyi amaçlıyorlar. Diğer yandan sanatın bireylerin ruhsal sağlığına olan olumlu etkilerini de vurgulayarak, insanları bir araya getirme, şiddete yönelen eylemleri dizginleyebilme, empati kurabilme ve psikolojik iyilik halini destekleme konularına dikkat çekiyorlar.
“Bilinçdışı Çakışmalar” da, yıkıcılık deyince aklına ilk gelenleri tuvale çizmesi istenen bir gönüllünün ardından aynı tuval bir sanatçıya ulaştırılıyor ve yıkıcılığı sanatla dönüştürmesi için tuvali yeniden ele alması isteniyor. Ressamın eseri tamamlamasından sonra son dokunuş olarak bir psikanalist tuvaldeki bu değişimin anlamını yorumluyor…Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923’te kurulmasına ithafen her biri farklı geçmişlere, yaşanmışlıklara sahip 23 ayrı bilinç, 23 ressamın dönüştürücü fırçasıyla ve ardından da 23 psikanalistin yorumuyla 23 farklı sahnede yıkıcılığı dönüştürmenin yollarına dikkat çekmek amacıyla buluşuyorlar… Projeye destek veren herkes, sanat yoluyla toplumda daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışmanın önemine vurgu yapıyor.
Projenin 2. Aşaması Sanat Terapisinde; eserlerden ve sponsorlardan elde edilen bağışlarla, başta İstanbul olmak üzere diğer şehirlerde 10.000 çocuğa ruh sağlığı taraması yapılacak; içlerinden suça karışma, agresyon, saldırganlık ve depresyonu yüksek olan 1.000 çocuk tespit edilecek ve her birine 16 seans “sanat terapisi” uygulanacaktır.
Seansların sonlanmasının ardından bu çocuklara yeniden tarama yapılarak, sanat terapisi müdahalesinin etkinliği ölçülecektir. Böylece sanatın iyileştirici gücü hem deneyimsel hem de bilimsel olarak toplulum hizmetine sunularak, geleceğin nesillerinin kendilerine ve ait oldukları topluma risk teşkil etmeyecek biçimde ruh sağlığına kavuşmalarına destek olunacaktır.
Bilim ve sanat yol göstericidir...
Yıkım insan eliyle de doğa ile de gelebilir ancak sonrasında onarım daima mümkündür. Yerküre her sallandığında yıkar, yakar çok acıtır ancak yıktığı yerlerde toprağa taa derinlerden mineraller yani bereket getirir. İnsanoğluda bireysel depremlerini yaşamaya mahkum olduğu bir dünyaya layık görülmüştür ancak üstesinden gelebilmesi için sevgi ile ödüllendirilmiştir.
Birbirimizi sevmeye ihtiyacımız var…